UNESCO TÜRKİYE MİLLİ KOMİSYONU BAŞKANI OĞUZ, ORMANLARIN ÖNEMİNİ "ASLI VE KEREM"İN HİKAYESİYLE ANLATTI

UNESCO TÜRKİYE MİLLİ KOMİSYONU BAŞKANI OĞUZ, ORMANLARIN ÖNEMİNİ "ASLI VE KEREM"İN HİKAYESİYLE ANLATTI
UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Başkanı Prof. M. Öcal Oğuz, orman ve milli parkların önemini Yozgat’ta rivayete göre Aslı ve Kerem aşkının geçtiği Türkiye’nin ilk milli parkı 'BeşÇamlar' bölgesinin hikayesiyle anlattı. Oğuz, "Bizim coğrafyamızda da Kerem ile Aslı’nın aşkı gibi, Ferhat ile Şirin’in aşkı gibi, Arzu ile Kamber’in aşkı gibi, Leyla ile Mecnun aşkı gibi belki 500 bin tane böyle aşk hikayesi var" dedi.

SEYFİÇELİKKAYA

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Başkanı Prof. M. Öcal Oğuz, orman ve milli parkların önemini Yozgat’ta rivayete göre Aslı ve Kerem aşkının geçtiği Türkiye’nin ilk milli parkı "BeşÇamlar" bölgesinin hikayesiyle anlattı. Oğuz, "Bizim coğrafyamızda da Kerem ile Aslı’nın aşkı gibi, Ferhat ile Şirin’in aşkı gibi, Arzu ile Kamber’in aşkı gibi, Leyla ile Mecnun aşkı gibi belki 500 bin tane böyle aşk hikayesi var" dedi.

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Başkanı Prof. M. Öcal Oğuz, memleketi Yozgat’ta bulunan Türkiye’nin ilk milli parkında ‘Aslı ile Kerem’ hikayesinin kahramanı Kerem’in çamlık ile ilişkisini anlatarak, parkın korunmasını istedi.

"ROMEO VE JULİET AŞKI İNSANLIĞIN HEPSİNİ KAVRAYIP, KUCAKLIYOR"

"Dünyanın ekseninde her zaman için aşk ve bilim yer almıştır" diyen Oğuz, şunları anlattı:

"Bilimi bilim yapanlar elbette anlatacak ve çok değerli ama insanlığın varlığı için aşkında yeri ve önemi var. Dünyada biliyorsunuz bugün popüler olan aşklar ve aşk hikayeleri var. Mesela Romeo ve Juliet aşkı insanlığın hepsini kavrayıp, kucaklıyor. Bizim coğrafyamızda da Kerem ile Aslı’nın aşkı gibi, Ferhat ile Şirin’in aşkı gibi, Arzu ile Kamber’in aşkı gibi, Leyla ile Mecnun aşkı gibi uzatmayayım hikayeyi belki 500 bin tane böyle aşk hikayesi var. Ama Juliet’in şansı Shakespeare’in olması. Shakespeare'in anlattığını da o coğrafyanın insanlarının filme, tiyatroya, romana, şiire tekrar yeni teknolojilere aktarma başarısıdır. Bizim belki de başarısız olduğumuz yer bu güçlü hikayelerin tekrar yeniden sanata dönüştürmemizdir. Eğer bizim de bir Shakespeare’imiz olsaydı Leyla ile Mecnun’u, Ferhat ile Şirin'i anlatan, eğer bizim de bir Shakespeare’imiz olsaydı; yok demiyorum ama Shakespeare’in gücüne nedense ulaştırmamışız onları, belki var da Shakespeare gibi meşrulaştırmamışız, öyle de söyleyeyim.

"KEREM İLE ASLI HİKAYESİ ACAYİP FANTASTİK BİR HİKAYE"

Mesela bu Kerem ile Aslı hikayesi acayip fantastik bir hikaye. Bu soğuk Yozgat gününde Kerem'in ağzından çıkan ahın nasıl aleve dönüştüğünü, nasıl kendini yaktığını onu söndüreyim derken Aslı’nın da onunla birlikte nasıl tutuşup yandığını Kerem ile Aslı’yı kül eden bu aşkın hikayesini biz romanlaştırmamışız, filme dönüştürememiş, fantastik bir edebiyat yaratmamışız" ifadelerini kullandı.

Kerem’in İsfahan'dan Tiflis’ten Kayseri'ye doğru yola çıkıp Erzincan, Sivas, Yozgat güzergahıüzerinden Aslı’nın peşinden gidip, Yozgat milli parkıçamlık tepesindeki BeşÇamlar bölgesinde konakladığını aktardı. Prof. Dr. Oğuz, şunları söyledi:

"Kerem burada konaklayıp, soğukluğun suyunu içip, etrafta gördüğü çam çöplerini ‘ben bunları dikeyim belki ağaç olur’ demesi ki; aşk ile yola çıkan Kerem'in aşkından meyve verirken duyguları elbette ki çamları da yeşertmiş. Buradaki rivayet odur ki; beşçam büyümüş Yozgat’ta bu büyüyen beşçamı, Yozgatlı o dönemin insanı 500-700 yıl belki 800 yıl önce insanı Kerem'in hikayesine duyduğu saygı ile korumuş. Bu beşçamın yanında beşçam daha olmuş, beşçam 50 çam olmuş, 50 çam 500 çam olmuş, 5 bin çam olmuş, çok büyük bir coğrafyayı, alanıçamlık haline getirmiş. Bu çamlığa kuşlar sığınmış, kartallar sığınmış, bitkiler sığınmış florası, faunası ile kendine özgü bir coğrafya yaratmış, burası. Onun için de 500 yıllık 1000 yıllık bu hikaye hem Kerem'in diktiği beş camla şöhret bulmuş, hem de Kerem'in aşkı ile oluşan, Aslı ile olan aşk ile oluşan hikayesi bizim coğrafyamızın vazgeçilmez bir hikayesi olmuş."

"BU ÇOK DEĞERLİ BİR HİKAYE, DEĞERLİ BİR KÜLTÜREL MİRAS"

Yozgat çamlığı ile birlikte Kerem ile Aslı’nın hikayesinin de yaşatılması gerektiğinin altınıçizen Oğuz, açıklamasınışöyle tamamladı:

"Dilerim Kerem ile Aslı hikayesini gençler ve gelecek kuşaklar Romeo ve Juliet’in aşkından ve hikayesinden farklı olmayan, belki de kendimize göre daha güçlü olan bu hikayeyi bilirler, dinlerler ve severken, sevgilerini anlatırken ‘ben seni Kerem gibi seviyorum, ben seni Aslı gibi seviyorum’ diyebilirler. Ve öte yandan da Yozgatlılar ve bu coğrafyanın insanı bu beşçamın hatırasına, anısına bu 5 bin çamı 500 yıllık 700 yıllık bu çam ormanını milli park haline getiren bu ormanı gelecekteki 500 yıl sonraki nesillerimize de koruyarak emanet ederler. Bu çok değerli bir hikaye, değerli bir varlık, değerli doğal ve kültürel miras. Dilerim ki gelecek kuşaklar için bu günkü kuşaklar korur, kendileri geçmişten aldılar, emanet aldılar geleceğe emanet olarak aktarırlar."

ANKA Haber Ajansı