Remziçayır: "Bu Sistem Devam Ettiği Müddetçe Sadakat Ve Mülaket Sistemi, Zengin Sınıfı Değişmez"

Remziçayır: "Bu Sistem Devam Ettiği Müddetçe Sadakat Ve Mülaket Sistemi, Zengin Sınıfı Değişmez"
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, Samsun’da; "Bu sistem devam ettiği müddetçe sadakat sistemi değişmez. Mülakat sistemi değişmez. Zengin sınıfı değişmez. Şöyle değişir, daha önce besmelesiz zenginler, şimdi besmeleli zenginler var, bu kadar. Yine kendi medyasını oluşturmak zorunda, sadakat sistemini, mülakat sistemini oluşturmak zorunda, neden? Çünkü süresiz siyaset hastalığı bu ülkenin mikrobu. Yani süresiz siyaset hastalığı bedenlerimiz ve sosyal hayatımızın siyasi hayatımızın kanser hücresidir

MEHMET REBİİÖZDEMİR

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, Samsun’da; "Bu sistem devam ettiği müddetçe sadakat sistemi değişmez. Mülakat sistemi değişmez. Zengin sınıfı değişmez. Şöyle değişir, daha önce besmelesiz zenginler, şimdi besmeleli zenginler var, bu kadar. Yine kendi medyasını oluşturmak zorunda, sadakat sistemini, mülakat sistemini oluşturmak zorunda, neden? Çünkü süresiz siyaset hastalığı bu ülkenin mikrobu. Yani süresiz siyaset hastalığı bedenlerimiz ve sosyal hayatımızın siyasi hayatımızın kanser hücresidir” dedi.

Milli Yol Partisi, Samsun Atakum'da dün belediye başkan adaylarını ve meclis üyelerini tanıttı. Vedat Türkali Kültür ve Eğlence Merkezi'nde gerçekleşen toplantıya katılan MYP Genel Başkanı Remzi Çayır, Samsun İlkadım Belediye Başkan Adayı Gökhan Cıgalı, Atakum Belediye Başkan Adayı Sevda Gül ve Çarşamba Belediye Başkan adayı Yüksel Yiğit ile meclis üyelerinin belirlendiğini duyurdu.

Toplantıya katılan Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci, yaptığı konuşmasında şunları söyledi:

“12 Eylül’den önce hem bağımsızlıktan yana hem özgürlükten yana, hem eşitlikten yana dedik, ama enerjimizi birbirimize tükettik. Şimdi artık öyle değiliz. Türk’üz, Türklüğümüzden bir şikayetimiz yok, Türk bağımsız olur, emperyalizme karşı olur, eğer bağımsızsa inancı da yanında olur. Kim neye inanırsa inansın, bu Cumhuriyet, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet, onun ilkeleri bize yetiyor. İçinde milliyetçilik var, içinde cumhuriyetçilik var, laiklik var, halkçılık var, devletçilik var. Hangi sosyalist düşüncenin, bu ilkelerin dışında ilkesi var? O zaman niye ayrı ayrı yerlerdeyiz? Bir olalım, bu temel ilkelerde birlikte olalım. Partilerimiz olsun, farklı farklı düşünelim, ayrı ayrıörgütlenelim ama içinde bulunduğumuz bu cumhuriyet için ortak mücadele zemini oluşturalım. Çünkü bu ülkede, kadının adı kalmadı, ahlak kalmadı, ülkenin Cumhurbaşkanıçıkıyor diyor ki, " Eğer şeriat gelse neyiniz değişecek." Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı, bu anayasaya rağmen "şeriat gelse size ne olacak" diyor. "Bugün değilse bile yarın gelecek diyor." Türk milliyetçileri, burada da dik durmalılar."

"BANA OY VERECEKSİNİZ DEMİYORUM 5 YIL MECBUR OY VERECEKSİNİZ"

MYP Samsun İlkadım Belediye Başkan Adayı Gökhan Cıgalı, yaptığı konuşmasında şunları söyledi:

“Halkın adamıyım, Samsun’un öz adamıyım. Bana oy vereceksiniz demiyorum. Bana 5 yıl lütfen bakın bu çok önemli mecbur oy vereceksiniz. Samsun’u tutturacağız. İlkadım’ı atan rahmetli nurlar içinde yatsın Ulu Önder Atatürk’ümüze, bıraktığı yerden heykelinden tutunda, unutulan yerden ta ki Modern Pazarı’na kadar, düğün alanına kadar, bırakın onu fuarımıza kadar, hepsini Allah’ın izniyle güzel projelerimizle, yol alacağız. Esnafımıza, bizim esnafımıza şu an ödeyecek pozisyonu olmayan esnafımız kan ağlarken ne kadar KDV’si, ne kadar ÖTV’sine kadar hesaplanıyorsa biz de sosyal hesaplarımız, sosyal medyalarımızda paylaşarak, bu halka katılacağız. Bu halk inanacak. Bu halk diyecek ki, hep dedim Samsun’u Samsunlular yönetsin. Buna kızdılar, dediler ki "ben Trabzonluyum sana oy vermeyeceğim." Hayır demedim öyle bir şey, benim her kesime ihtiyacım var.”

"HİÇBİR GELİŞMİŞ TOPLUM SÜRESİZ SİYASETİ TASVİP ETMEZ"

MYP Genel Başkanı Remzi Çayır, yaptığı konuşmasında şunları ifade etti:

“Siyaset bu haliyle millete hizmet aracı, insanı onurlu yaşatma aracı, insanı milli etme aracı, hayatını kolaylaştırma aracı değildir. Parti değişiyor, iktidar değişiyor, başbakan ve cumhurbaşkanları değişiyor. Rabbim şahit olsun ki, bu sistem devam ettiği müddetçe sadakat sistemi değişmez. Mülakat sistemi değişmez. Zengin sınıfı değişmez. Şöyle değişir, daha önce besmelesiz zenginler, şimdi besmeleli zenginler var, bu kadar. Yine kendi medyasını oluşturmak zorunda, sadakat sistemini, mülakat sistemini oluşturmak zorunda, neden? Çünkü süresiz siyaset hastalığı bu ülkenin mikrobu. Yani süresiz siyaset hastalığı bedenlerimiz ve sosyal hayatımızın siyasi hayatımızın kanser hücresidir. Hiçbir gelişmiş toplum ve hiçbir gelişmiş akıl süresiz siyaseti tasvip etmez. Gelişmiş toplumlar yol bulmuşlar, yolak bulmuşlar, devlet kurmuşlar. İki dönem yani 4 artı 4 yapan evine gidiyor. işine bakıyor, siyaseten zengin olma, muktedir olma yolunu seçmiyor. Bizim bu ülkede bu hastalık halen devam ediyor.

Milli Yol Partisiyiz, MYP bu ülkede bir değişimin, dönüşümün ve siyasetin, hizmet aracı kılmanın tam adresidir. Biz arkadaşlarımızla birlikte, bu sisteme, bu düzene, bu düzenbazlıklara, bu mülakat sistemiyle kendini var etmek isteyenlere, sadakat sistemi oluşturanlara, kendi zengin sınıfını oluşturanlara karşı, itiraz hareketi başlattık, başkaldırı hareketi başlattık. Böyle geldi, böyle gitmeyecek, gitmemeli. Çocuklarımız için gitmemeli, geleceğimiz için gitmemeli, torunlarımız için gitmemeli. Farklı oluşumu ihanet sayan anlayışlar bu ülkeye hiçbir şey veremezler. Bakın geçen birkaç gün önce Sayın Cumhurbaşkanı bir şey söyledi. Dedi ki "bazı arkadaşlarımız, yanımızdan gidiyor, karşımızda siyaset yapıyorlar, başka partilere gidiyorlar. Bunlar dedi, korsan siyasetçi" dedi. Kendisiyle beraber hareket etmeyen kim varsa, gayrimeşru, kendi meşru. Bu anlayış neyi doğurabilir? Bu anlayış Türkiye’yi nereye götürebilir? Bu anlayış bize gelecekte neyi sağlayabilir? Mümkün mü? Onun için değerli arkadaşlar, Milli Yol ortaya çıktı, topluma haykırıyoruz. Biz bir uyarıcı olarak, siyasetin uyarıcısı olarak, siyasetin gerçekten, yeni bir çığır açan, anlayışı olarak ortaya çıktık. Dedik ki, evet devlet ve siyaset insanı onurlu, şerefli, haysiyetli yaşamakla olur. Bu kadar başka görevi yoktur. Başka görevi olamaz."

ANKA Haber Ajansı